26 Eylül 2011 Pazartesi

26 EYLÜL 2011-KOCAELİ ÇEVRE HAREKETİNDEN BASINA VE KAMUOYUNA…



Bizler Kocaeli’nin bir sanayi kenti olarak birçok sorunla mücadele ettiğini, geçmişten gelen çarpık kentleşme ve sanayinin yarattığı sorunları, denetimsiz sanayinin yarattığı çevre zararlarını çok iyi bilmekte ve yaşamaktayız.
Bu nedenle “…Mevcut sanayi kaynaklı sorunlar çözülmeli, mevcut sanayi tesisleri rehabilite edilmeli, teknolojilerini yenilemeli… Ancak bu kent sanayiye doymuştur, yeni bir sanayi tesisi daha bu kentte kurulmamalıdır…” görüşünü yıllardır haklı olarak savunmaktayız.

Mesleki uzmanlık alanlarımızdan bakarak tespit ettiğimiz bu durum,  bilimsel çalışmalar ve araştırmalar ile de doğruluğunu ortaya koymuş ve hatta bir rapor haline getirilip kamuoyu ve kent yetkilileri ile paylaşılmıştır.
Bu rapor ile; gerek kentin sanayiye doygunluğu ve gerekse sanayinin yanlış yer seçimleri ile bugüne kadar kente verdiği zarar ve yanı sıra sanayiyi disipline etmek üzere ortaya çıkan OSB alanlarının da yanlış yer seçimlerinin halen devam ettiği açıkça ortaya konmuştur.

 “İnsan eksen İnsan biter” diye anlatılan, Evliya Çelebi’nin “Havası latif, suyu leziz, insanları munis” diye tanımladığı Kocaeli ne yazık ki artık böylesi bir kent değildir ve hala devam etmekte olan yanlış planlamalarla ile  kentimiz daha da içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Böylesi bir durumdaki kentimizde yine bir başka yanlışa,talana şahit olmaktayız. POSCO Çelik Haddeleme tesislerinin, bulunacağı yer itibariyle kente, doğaya ve yaşama zarar vereceği açıktır. Çünkü, Asım Kibar OSB’nin yer aldığı alan tarım topraklarıdır ve yıllar önce bu OSB’nin kurulumu ne yazık ki engellenememiş  tarım toprakları sanayi alanlarına dönüşmüştür. OSB etrafında kırsal yerleşimlerde yaşayanların geçim kaynağı tarım ve hayvancılık OSB süreci ile ciddi zarar görmüştür. POSCO’nun faaliyete geçmesiyle de bu alanlarda tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir.



Bu tesis için Bakanlıkça başlatılan ÇED süreci sonuçlanmamış, yatırımın yapılabilirliği konusunda henüz onay çıkmamış iken talan başlamış ve devam etmektedir. Bu kentin yetkili iradeleri, yöneticileri de Kentin yaşamsal sorunlarından haberdardır. Ancak söylemler karmakarışıktır.

2004 yılında “Yaşanan ve Yaşatan Sanayi Kenti Kocaeli” çalıştayında  “Bu kent sanayiye doymuştur. Bir tek sanayi kuruluşu bile ilave olmamalıdır” sonucuna ulaşılmış ve kentin valisi, belediye başkanları, bakanları, milletvekilleri, gazeteleri, odaları, dernekleri, fakülteleri ve diğer kurumları, bu bağlamda  taahhütte bulunarak görevlerini yerine getirmeye söz vermişlerdir.

Bu çalışmanın öncüsü KSO’nun o dönemki başkanı Yılmaz Kanbak;“Kocaeli sanayiye doydu…İstanbul`un sanayisinin de buralara gelmesini istemiyoruz... İstihdam artıracak, bölgeye yeni göçler yaratacak sanayi istemiyoruz… Burada su ve enerji kaynakları kısıtlı… Toprak neredeyse tükenmek üzere… Su kaynakları bitiyor… Arazi ise Türkiye`nin en pahalı arazisi…” diyerek, 2004 yılında görüşlerini ifade ederken,

2011 yılı şubat ayında, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu: “Bölgemize 350 milyon dolarlık bir yatırımın gelmesi bizi çok mutlu ediyor. Biz genel prensip olarak bölgemize gelecek sanayi yatırımlarına sıcak bakıyoruz. Bu yüzden marjinal tarım alanları denilen sahibine ürün vermeyen bölgelere sanayi yatırımları getirmeyi isteriz“ diyerek, Posco tesislerini çevre zararlısı olmadığını da belirterek desteklemiştir.

25 Aralık 2010 tarihli Yerel Gazetelerde;
Dönemin KBB Başkan vekilimiz İlyas Şeker, Posco tarafından kurulması planlanan çelik fabrikasıyla ilgili ; “Bize intikal eden herhangi bir şey ya da başvuru yok. Ama bu kent, kesinlikle böyle bir şeyi kaldırmaz” demektedir. Sayın Şeker bize göre; kendi uzmanlığınca ve kenti çok iyi bilen bir yetkili olarak, bu büyük yatırıma sadece çevre sorunları açısından değil, kentin ulaşım başta olmak üzere halen mevcut olan kentleşme sorunlarının da farkında olarak bakmaktadır ve kente yeni bir yük gelmemesi adına bu açıklamayı yapmaktadır. Açıklamasında Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Karaosmanoğlu’nun da istemeyeceğini belirtmektedir.

Bugün ise, milletvekilimiz İlyas Şeker, farklılaşan düşüncesini şöyle ortaya koymaktadır. Dün Kandıra Gıda OSB için ortalığı karıştıranlar bugün de POSCO için sahneye çıktı” demekte ve tesisin istihdam yaratacağını vurgulamaktadır.Sayın Milletvekilimize soruyoruz: Bu kadar kısa zamanda görüşlerinizin değişimine sebep nedir? Bizlere ve Kocaeli halkına samimiyetle ifade ediniz? Seçmeninize açık olunuz!.

 Aslında yetkili mercilerin farklı söylemleri halkın kafasını karıştırırken, yaşam duyarlısı bizlerin “insanca yaşamak için Kocaeli’ye bu kadar sanayi yeter” dememiz, sanayi düşmanlığı, istihdam düşmanlığı olarak anlatılarak, “halkı kışkırtanlar” şeklinde ithamlarla karşı karşıya bırakmaya çalışanlar vardır.

Kentimizde yaşayan yaşam dostları, çevre duyarlıları ve Kocaeli’de yaşayan herkes bilmelidir ki, bizler,  bilimsel doğrularla kamuoyuna bilgi vermekteyiz ve halktan, yana toplumsal faydadan yana duruşumuzdan sapmayacağımız. Temsil ettiğimiz kurum, kuruluş, dernekler olarak duruşumuz ve bilimsel verilere dayalı  görüşlerimiz  “aylar, yıllar geçse “ de bilimselliğin ışığında yaşam dostları ve halkın nezdinde hayat bulmaya devam edecektir. İnandığımız doğrular zamanla saf değiştirmediği gibi,  beyanımızı değiştirme ihtiyacı da duymamaktayız.

Bizler “Sanayi düşmanı değiliz ve OSB’ler olmasın” demiyoruz. Söylediklerimiz çok açıktır. Sanayi alanlarının yer seçimiyle ilgili bugüne kadar doğru planlama yapılmamıştır ve mevcuttaki yanlış konumlanmış sanayinin desantralizasyonunu, tesislerin rehabilitesini istiyoruz. Yanı sıra  ilave yeni bir sanayi tesisinin ekonomik kazanımları olsa da, önceliğin yaşamsal kazanımlara verilerek yapılmamasını savunuyoruz.”

Örneğin Kandıra Gıda OSB, tarım alanlarına, yerleşim alanlarına, Namazgah Barajına yakın konumlanamaz… Örneğin Asım Kibar OSB, Alikahya OSB kırsal yerleşim alanları üzerindedir… Sanayi alanı olarak ulaşım başta olmak üzere çevresindeki yerleşimlere ve tüm kente büyük yükler getireceklerdir… Faaliyete geçmeleri halinde, bu durum yeni sanayi alanları için yatırımcılara  kötü örnek olacaktır... Örneğin Körfez kıyılarındaki mevcut sanayi tesisleri artık büyümemeli, dolgu alanı talebinde bulunmamalı ve yeni bir tesis asla Körfez kıyılarında yer almamalıdır… Taş Ocakları çevre ve yaşam sağlığı gözetilerek planlanan yerlerde yapılabilir olmalıdır… Dilovası’ndaki yaşamı sağlıklı kılmak için konut alanlarının değil sanayinin rehabilitesi ve zamanla taşınması için adımlar atılmalıdır…
Çevre mevzuatını uygulayan gelişmiş ülkelerde, OSB alanlarının yer seçimi ve hatta alt yapı hazırlığı devlet eliyle yapılmakta iken, ülkemizde bu seçim yatırımcı taleplerine bırakılmaktadır. Bu nedenle de, yatırımcılar “ulaşım kolaylığı, ucuz maliyet vb” kriterler ile yaşam önceliğinden uzaklaşarak, genellikle ucuz tarım arazilerini sanayi alanlarına dönüştürmekte ve  günümüzün sorunlu kentleri oluşmuştur.

Kentimizi  yönetme görevini üstlenenlere kentsel sorunları çözmek, halkın taleplerini karşılamak ve onların kentsel yaşam standartlarını yükseltmek gibi sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz.
Kentin yetkililerinden, yöneticilerimizden henüz ÇED süreci dahi tamamlanmamış olan Asım Kibar OSB içerisinde yer almayı kendisi planlamış  Posco’nun yasadışı çalışmalarını durdurmasını bekliyoruz.
Halka rağmen, kentliye rağmen bu yasadışı hafriyat ve saha düzenleme çalışmalarının durdurulması için gerekenleri yapmaya çağırıyoruz.  Aksi taktirde kentimizi yönetme görevini üstlenen sizler bu katliamın ve yasa dışılığın ortağı olarak hafızalarımızda ve kent tarihinde  yerinizi alacaksınız.

Kocaeli halkının iradesiyle seçilenleri ise Kocaeli Halkının tarafında olmaya, kentlinin faydasına çalışmaya davet ediyoruz. Kent halkının yaşam haklarının gasp edilmesini engellemek sizlerin insiyatifindedir.

Kentin en verimli tarım alanlarının yok edilerek, yüz bini aşkın insanın yaşam alanı olarak tercihini yaptığı bu alanda yeni bir Dilovası oluşturulmasının önünü kapatmak sizlerin elinde, sorumluluğundadır.
Bugüne kadar kent yaşayanlarının yükselen sesi, bölge halkının giderek netleşen ve somutlaşıp yaygınlaşan tavır ve duruşlarını dikkate almak ve bu kent yaşayanlarının yöneticisi olma sorumluluğunu yerine getirmek sizlerin elindedir.

Sizleri bu sorumluluğunuzu yerine getirmeye ve bölgedeki doğa tahribatı çalışmalarını durdurmaya çağırıyoruz.

26 Eylül 2011-Pazartesi
KOCAELİ ÇEVRE HAREKETİ BİLEŞENLERİ
(TMMOB KOCAELİ İKK, KOCAELİ TABİP ODASI, KOCAELİ ECZACILAR ODASI.
EĞİTİM-SEN KOCAELİ ŞUBESİ, BES KOCAELİ ŞUBESİ, SES KOCAELİ ŞUBESİ,ESM KOCAELİ ŞUBESİ,TÜM BEL-SEN KOCAELİ ŞUBESİ,YAPI YOL-SEN KOCAELİ ŞUBESİ,TARIM ORKAMSEN KOCAELİ ŞUBESİ,BTS KOCAELİ İL TEMSİLCİLİĞİ,GENEL-İŞ KOCAELİ ŞUBESİ,DEV SAĞLIK-İŞ KOCAELİ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ.
KYÖD, İZEYAP, HALKEVLERİ, DEP-DER, KOCAELİ DERSİMLİLER DERNEĞİ, ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ KOCAELİ ŞUBESİ, ÖĞRENCİ KOLEKTİFLERİ, ÇEKÜL VAKFI KOCAELİ, KOCAELİ ÇEVRE İNİSİYATİFİ, GENÇLİK MUHALEFETİ.
CHP, BDP, EMEP, TKP, ÖDP.
YUVAM AKARCA İNSANCA YAŞAM MECLİSİ, ALİKAHYA ÇEVRE DUYARLILARI,
TURNAOĞLU MAHALLESİ SAKİNLERİ.)

18 Eylül 2011 Pazar

Posco'nun Kurulmasına Kefenli Tepki

http://www.dha.com.tr/dhavideogaleri.asp?vid=209412

Kocaeli'nin Alikahya beldesinde; sendikalar, odalar ve Alikahyalılar kefen giyerek, 70 bin dönüm tarım arazisi üzerine kurulacak olan dünya devi POSCO demir Çelikfabrikasını protesto etti.

Kocaeli'nin Alikahya beldesinde; sendikalar, odalar ve Alikahyalılar kefen giyerek, 70 bin dönüm tarım arazisi üzerine kurulacak olan dünya devi POSCO demir Çelik fabrikasını protesto etti. Eylemciler, yere yatarak, "Kanserden ölmek istemiyoruz." mesajı vermeye çalıştı.



Alikahya Atatürk Mahallesi Turnaoğlu Caddesi'nde düzenlenen eyleme, CHP milletvekili Haydar Akar ve CHP İzmit İlçe Başkanı Ömer Hazer ile TKP İl Başkanı Barbaros Tantan da katıldı. Temiz çevre ve sağlıklı yaşam istediklerini belirten Alikahyalılar ile çevre gönüllüleri kefen giyerek şirketi protesto etti. 7'den 70'e herkesin eylem yerinde olduğu halkın serbest kürsüsü töreninde, iki dakika giyilen kefenlerle ölü numarası yapıldı.

Programa, Alikahyalılar'ın yanında olduğunu göstermek için katıldığını belirten CHP milletvekili Haydar Akar, buradaki sıkıntının sadece POSCO olmadığını, yârın İzmit'e termik santral de kurmak isteyeceklerini söyledi. Akar, "İzmit'te seçilen milletvekilleri en küçük fırsatta memleketlerine tatile gidiyor. Ama ben bir yere gitmedim, çünkü benim büyüdüğüm yerler bu dağlar, bu okullar. Sizlerin yanındayım. Mücadelenize destek veriyorum." dedi. Akar da eylemcilerle birlikte yere yatarak ölü numarası yaptı.

Kendisine vazife olarak POSCO'ya karşı mücadele etmeyi görev bildiğini belirten Akar, Alikahya Organize Bölge Sanayisi'nin iptali için elinden geleni yapma sözü verdi. Akar, "Ankara'da POSCO konuşuluyordu. Kaytan bıyıklı bir adam, POSCO fabrikasının kurulmasını istemeyenlerin terörist olduğunu söyledi. Ona sözünü geri aldırttım. Gönülden inanıyorum ki Kocaeli'nin artık fabrikaya ihtiyacı yok." diye konuştu.

Eylem yerinde konuşmalar sık sık, "POSCO'ya hayır" ve "Kanser olmak istemiyoruz" sloganlarıyla kesildi. Traktörle eylem yerine getirilen kefen ve Türk bayrakları eylemcilere dağıtıldı. İlk olarak halk kürsüsü olarak seçilen traktörün üstüne çıkan sendikacı Akın Şişman, "Bir basın açıklaması hazırlamadık, bugün burada herkes içinde geçeni söyleyecek. Ortak amacımız, POSCO'nun buraya kurulmasını engellemektir." şeklinde konuştu.

Traktör üzerine kurulan halk kürsüsüne Alikahyalı Ali Parlak da çıkarak, mahallede zehir saçacak fabrika istemediklerini söyledi. Parlak, "Sadece POSCO'yu ve yetkililerini dinlerim ama mahallemi zehirleyecek fabrikayı inşa etmelerine izin veremem." dedi.

17 Eylül 2011 Cumartesi

SAĞLIKLI YAŞAM TEMİZ ÇEVRE HAKKINA SAHİP ÇIKANLAR BİRLEŞİYOR!

SAĞLIKLI YAŞAM TEMİZ ÇEVRE HAKKINA SAHİP ÇIKANLAR BİRLEŞİYOR!


Alikahya’da kurulacak olan POSCO Demir Çelik Fabrikasına karşı çıkmak yaşam hakkına sahip çıkmaktır.

Kocaeli Halkı çevre ve insan sağlığı açısından yeni ve daha büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Yeni limanlar, tersaneler, taş ocakları, tank projeleri ve fabrikalarla Kocaeli kenti, sermayenin yağma ve talan alanı haline getiriliyor. Kocaeli Halkını besleyen verimli tarım alanları yok ediliyor, küçük üreticiler tarımdan koparılarak işsizliğe mahkum hale getiriliyor. Sağlıklı tarım ürünlerine ulaşmak her geçen gün zorlaşıyor.

Çarpık sanayileşmenin en somut örneğinin yaşandığı kentimiz yaşanmaz hale getiriliyor. Kanserden ölüm oranlarının %20’lerle Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğu, anne sütünde bile ağır metallere rastlandığı ilimizde sağlığımız, çeşitli sermaye gruplarının kar hırsına teslim ediliyor. Bu gerçeği dile getiren bilim insanları baskı altına alınmaya çalışılıyor.

POSCO Demir Çelik Fabrikasının Alikahya’da kurulması yöre halkı ve demokratik kamuoyunca reddedilmesine; Halk Katılımlı ÇED bilgilenme toplantısı, halk tarafından protesto edilmesine rağmen, Ortadoğu’da halkın meşru taleplerine kulak vermek gerektiğinden bahsedenler, her türlü gayri meşru yönteme başvurarak halkı haklı mücadelesinden vazgeçirmeye çalışıyor.

Bizler; temiz çevre ve sağlıklı yaşam hakkına sahip çıkanlar olarak her şeye rağmen mücadelemize devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde temeli atılmak istenen fabrikanın; tarım alanlarını ve tarım ürünlerini mahvedeceğini, gürültü kirliliği yaratacağını, katı ve sıvı atıklarla çevreye zarar vereceğini, yanı sıra kentte yaratacağı başta trafik yoğunluğu olmak üzere birçok kentleşme sorunlarına yol açacağını çok iyi bilmekteyiz.

Bunun için bir kez daha POSCO’ ya HAYIR demek için 18 Eylül 2011 Pazar Günü saat 13.00’da Alikahya Turnaoğlu Mahallesinde basını ve kamuoyunu bilgilendirmek üzere HALKIN SERBEST KÜRSÜSÜNÜ kuruyoruz.

Yapacağımız BASIN AÇIKLAMASINA ve SERBEST KÜRSÜ etkinliğine, tüm demokratik kamuoyunu, sağlıklı yaşam temiz çevre hakkına sahip çıkanları sözünü söylemeye etkinliğimize katılmaya davet ediyoruz.



SAĞLIKLI YAŞAM TEMİZ ÇEVRE HAKKINA SAHİP ÇIKANLAR PLATFORMU



Alikahya Çevre Duyarlıları

Kandıra Civar Köyleri

Yuvam İnsanca Yaşam Meclisi

Kocaeli Çevre Hareketi





Araç Kalkış Yerleri:

Halkevi……………………………12.00 Bekirpaşa Üçyol……………..12.00

Yuvam Akarca İş Merkezi……..12.30 Basın mensupları için Halk Evi önünden araç kalkacaktır.

5 Eylül 2011 Pazartesi

İsteyen, istediği kadar bağırsın


Erkan NİGİZkocaelidemokrat@gmail.com     
İsteyen, istediği kadar bağırsın

İzmit Körfezi’nin çevresinde ve deyim yerindeyse “fünyesi çekilmiş bomba”nın üzerinde oturanlar, istedikleri kadar “feryat” etsinler…
İzmit’in “burnunun dibinde” kurulacak “demir çelik tesisi”ne gücünüz yettiğince “muhalefet” edin ve de karşı çıkın…
Çarpık ve disiplinsiz sanayileşmenin yarattığı çevre sorunları nedeniyle adı “Kanserovası”na çıkan “Dilovası”nı sorunlarından arındırmak için istediğiniz kadar çabalayın.
İzmit körfezi’nde kirlilik yaratan limanlara karşı mücadele etmeye de devam edebilirsiniz.
Tüm bunları yapın ama yaparkende bu çabalarınızın hiçbir sonuç vermeyeceğini bilin ve belleyin.
Çünkü topraklarının üzerinde yaşadığımız bu il, “sahipsiz” ve “talihsiz”…
Ve de bu ülkede çoğunluğun değil, güçlü olanın dediği oluyor.
Bu tespitimizin doğruluğu, halkın karşı çıkmasına rağmen inşası devam eden Dilovası Belde Limanı’na Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “onay”la bir kez daha kanıtlandı.
Ve de bu onayla İzmit Körfezi’nin bu en büyük limanının önünde, İzmit körfezi ve Dilovası için yaratacağı büyük sorunlara rağmen hiçbir engel kalmadı.
Dilovası’ndaki bu liman tamamlandığında, 933 bin metrekarelik alanı kaplayacak. Üstelik bu alanın 723 bin metrekarelik bölümü, “denizin doldurulması”yla kazanılacak. Liman tamamlandığında sadece İzmit körfezi’nin değil, ülkemizin en büyük limanlarından biri olacak. Üzerinde 46 tank inşa edilecek olan limana, günde ortalama 13 bin TIR giriş-çıkış yapacak. Şimdi bu rakamların yaratacağı sorunları hayal ederek, Körfez’in ve Dilovası’nın geleceğini karartan “kara bulut”ları gözlerinizsin önünde canlandırabilirsiniz.
Dilovası’nda kurulmakta olan limana verilen “onay”ın ardından herkes yerine otursun ve “şapkasını önüne koyarak” düşünsün, çevre sorunlarını önleme çabalarını yeniden gözden geçirsin.
Çünkü Belde Limanı’na verilen bu onay çok anlamlı.
Bu onayla Körfez ilçesinde denizin doldurulmasıyla yapılacak limana ve Alikahya’daki POSCO’ya da yol açılmış demektir. Bu iki tesisi, başkalarının izlemesi de kaçınılmazdır artık. Hiç kimsenin, Kocaeli’yi çevre sorunlarından arındırmak için çabalamasına da gerek yoktur.
Çünkü sonuçta başkalarının dediği oluyor.
Kocaeli’nin sahipsizliğinden ve talihsizliğinden her vesileyle yakınıyoruz.
Çünkü bu tespit, bir gerçeği yansıtıyor.
Yaşadığımız olaylarla da doğruluğu kanıtlanıyor.
Dünden bugüne yaşadıklarımızı düşünürseniz, bu durumu tüm açıklığıyla görme imkanını bulursunuz.
Ve de Evliya Çelebi’nin “Havası latif, suyu leziz, insanları munis” diye tanımladığı Kocaeli’nin bir daha geriye gelmesinin mümkün olmadığını tüm açıklığıyla görürsünüz…

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Ergene Nehri'nin Kaynarca'daki kaynağı içilecek kadar temiz. Sonrasında zehirli atıkların karıştığı nehir ölüyor ve öldürüyor.



Türkiye’nin en önemli nehirlerinden biri olan Ergene’den zehir akıyor. İrili ufaklı yaklaşık 5 bin fabrikanın atıkları, bir zamanlar köylülerin su içtiği, balıkların yaşadığı, insanların yüzdüğü, nehri zehir kanalı haline getirdi. Yıldız Dağları’nın eteklerinden doğan Ergene’yi Çerkezköy ve Çorlu’daki fabrikaların ağır sanayi atıkları öldürüyor. Ergene, Uzunköprü’den sonra ise bu kez ölüm saçmaya başlıyor. Bilinçsiz ve çaresiz pek çok çiftçi bu zehirli sıvıyı sulama suyu olarak kullanılıyor. Ağır metal atıklarının yoğun olarak görüldüğü zehir kanalının sulama suyu olarak kullanılması hem bölge hem de Türkiye açısından büyük bir tehlike demek! Çünkü bu havzadan yetişen buğday, ayçiçeği, şekerpancarı,mısır, çeltik, kabak çekirdeği, domates, salatalık, marul, karpuz gibi birçok sebzeyi bütün Türkiye tüketiyor. Resmi rakamlara göre ayçiçeği üretiminin yüzde 63’ü, pirinç üretiminin yüzde 44’ü, buğday üretimin yüzde 9’u bu topraklarda gerçekleştiriliyor.

1- Doğduğu yerden su içiliyor
Kaynarca Deresi, Ergene Nehri’ni oluşturan onlarca kaynaktan biri. Kırklareli’nin şirin beldesi Kaynarca’da yaşayan insanlar için bu dere hayat kaynağı. Kaynarcalılar, hem içme sularını hem de sulama sularını bu dereden karşılıyor. Kaynarca’nın ortasındaki ‘Beş Çeşme’nin suyu bölgede epey meşhur. ‘Beş Çeşme’den aldığımız suyun laboratuvarda yaptırdığımız analizler temiz çıktı. Kaynarca Deresi, çocukların da serinleme yeri. Sadece çocuklar değil, genci yaşlısı derenin buz gibi sularında serinliyor. Tabii ördekler de öyle…

2- Çorlu’da atıklar karışıyor
Ergene’nin rengi Çerkezköy’de kararmaya başlıyor, Çorlu’dan sonra kapkara oluyor, iğrenç koku yayıyor. Fabrikaların atıkları yüzünden Muratlı ve Lüleburgaz’dan sonraysa zehir yatağı na dönüşüyor. Karamusul’dan aldığımız suda yoğun olarak kurşun, civa, kadmiyum, kobalt, bakır gibi ağır metaller ve arsenik çıktı. Fosforlu-azotlu bileşiklerle solvent, asit alkali ve boya gibi kimyasallara rastlanıyor. Şiddetli yağmurlardala nehir taşıyor ve verimli araziler zehirli suyla kaplanıyor. Sular çekilince kimyasallar toprakta kalıyor.

3- Verimli toprağa zehir akıyor
Ergene, doğduğu yerden yaklaşık 150 kilometre sonra öldürmeye Uzunköprü’de başlıyor. Çerkezköy, Çorlu ve Lüleburgaz’daki fabrikalarının atıkları bu ilçede birleşiyor. Zehirli su, Trakya’nın en verimli toprakları olan Uzunköprü’nün uçsuz bucaksız vadisini suluyor. Çeltiklerin sulandığı nehirden aldığımız sıvı analizlerinde içinde kurşun, civa, nikel, kadmiyum, kobalt, bakır, antimon ve arsenik ağır metaller çıkıyor. Zehirli suyla tarlalar sulanıyor. Meriç’le birleşip Ege Denizi’ne dökülen zehir, deniz ürünleriyle insana geçiyor.

Analiz sonuçları felaket
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz’a göre analiz sonuçları tam bir felaket. Çünkü Prof. Dr. Yorulmaz, “Bu zehirler yetiştirilen bitkiler aracılığıyla kademe kademe insanlara kadar ulaşmakta ve kanser, inme, karaciğer, böbrek, kalp yetmezliği gibi çok ciddi hastalıklarda artışa neden olmaktadır.” Diyor. Yorulmaz, araştırmalara göre bu bölgede kanser sıklığının Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu söylüyor.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1059916&CategoryID=77

14 Ağustos 2011 Pazar

Yalova da kurulmakta olan VOPAK, AKSAdan, termik santralden daha tehlikelidir.

http://www.ucuncugozgazetesi.com/haber.php?haber_id=322

Taraftarlar'dan 'Vopak'a hayır' yürüyüşü

SÜHEYLA GÖZDERELİLER - YALOVA / DHA14 Ağustos 2011
Yalova'nın Çiftlikköy İlçesi'ne bağlı Taşköprü Beldesi'nde Hollandalı firma Vopak tarafından yapılması planlanan kimyasal depolama tesisi için bir tepki de Yalova'da oturan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Yalovaspor taraftarlarından geldi.
Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde ilk olarak Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray taraftar dernekleri bir araya geldi. Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Samet Baykara, Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Nedim Güven ve Galatasaraylılar Derneği Başkanı İlhan Gökkılıç önderliğinde 3 büyüklerin taraftarları, elele vererek, 'Çocuklarımızın Geleceğini Zehirletmeyeceğiz' pankartı açtı.
Açıklama yapan Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Samet Baykara, 3 ezeli rakip, 3 ebedi dost camianın Yalova'daki temsilcileri olarak spor ve futbol dışı gündemle toplandıklarını belirterek, kurulması planlanan Vopak'ın sadece Yalova için değil tüm Marmara Bölgesi'ni ilgilendiren konu olduğunu söyledi. Zehirli atıkların Yalova'da depolanmasını istemediklerini kaydeden Baykara, şöyle dedi:
"Zehirlenmek istemiyoruz. Taşköprü'de depolanacak atıklar, dünyanın en büyük ve en tehlikeli kimyasal atıklarıdır. Burada depolanacak atıklar altından geçen aktif fayın kırılması veya herhangi bir sebeple patlaması halinde Marmara Bölgesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. 30 dönüm üzerine 150'den fazla depolama tankı yapılacak ve bu tanklara denizden ulaşım için bin metreye yakın iskele kurulacak. Türkiye'ye üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapılırcasına Hollanda, Fransa, Kanada ve birçok ülkenin kendi sınırları içinde istemediği pislikler gemilere yüklenip Türkiye'deki çöplüğe gönderilecek. Böyle bir tesisin kurulmasına izin vermeyeceğiz."
Daha sonra 3 büyüklerin taraftar derneği başkanları, Gazipaşa Caddesi'nde kol kola girerek yürüdü. Ardından 3 başkan ve beraberindekiler, Cumhuriyet Meydanı'nda Yalovaspor taraftarlarının düzenlediği 'Vopak'a Hayır' etkinliğine katıldı. Burada 4 takımın taraftarları hep bir ağızdan ellerindeki pankartlarla kurulması planlanan kimyasal depolama tesisine slogan atarak karşı çıktılar. Etkinliğe yaklaşık 300 kişi katıldı.
 http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/18488360.asp?gid=362