5 Eylül 2011 Pazartesi

İsteyen, istediği kadar bağırsın


Erkan NİGİZkocaelidemokrat@gmail.com     
İsteyen, istediği kadar bağırsın

İzmit Körfezi’nin çevresinde ve deyim yerindeyse “fünyesi çekilmiş bomba”nın üzerinde oturanlar, istedikleri kadar “feryat” etsinler…
İzmit’in “burnunun dibinde” kurulacak “demir çelik tesisi”ne gücünüz yettiğince “muhalefet” edin ve de karşı çıkın…
Çarpık ve disiplinsiz sanayileşmenin yarattığı çevre sorunları nedeniyle adı “Kanserovası”na çıkan “Dilovası”nı sorunlarından arındırmak için istediğiniz kadar çabalayın.
İzmit körfezi’nde kirlilik yaratan limanlara karşı mücadele etmeye de devam edebilirsiniz.
Tüm bunları yapın ama yaparkende bu çabalarınızın hiçbir sonuç vermeyeceğini bilin ve belleyin.
Çünkü topraklarının üzerinde yaşadığımız bu il, “sahipsiz” ve “talihsiz”…
Ve de bu ülkede çoğunluğun değil, güçlü olanın dediği oluyor.
Bu tespitimizin doğruluğu, halkın karşı çıkmasına rağmen inşası devam eden Dilovası Belde Limanı’na Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “onay”la bir kez daha kanıtlandı.
Ve de bu onayla İzmit Körfezi’nin bu en büyük limanının önünde, İzmit körfezi ve Dilovası için yaratacağı büyük sorunlara rağmen hiçbir engel kalmadı.
Dilovası’ndaki bu liman tamamlandığında, 933 bin metrekarelik alanı kaplayacak. Üstelik bu alanın 723 bin metrekarelik bölümü, “denizin doldurulması”yla kazanılacak. Liman tamamlandığında sadece İzmit körfezi’nin değil, ülkemizin en büyük limanlarından biri olacak. Üzerinde 46 tank inşa edilecek olan limana, günde ortalama 13 bin TIR giriş-çıkış yapacak. Şimdi bu rakamların yaratacağı sorunları hayal ederek, Körfez’in ve Dilovası’nın geleceğini karartan “kara bulut”ları gözlerinizsin önünde canlandırabilirsiniz.
Dilovası’nda kurulmakta olan limana verilen “onay”ın ardından herkes yerine otursun ve “şapkasını önüne koyarak” düşünsün, çevre sorunlarını önleme çabalarını yeniden gözden geçirsin.
Çünkü Belde Limanı’na verilen bu onay çok anlamlı.
Bu onayla Körfez ilçesinde denizin doldurulmasıyla yapılacak limana ve Alikahya’daki POSCO’ya da yol açılmış demektir. Bu iki tesisi, başkalarının izlemesi de kaçınılmazdır artık. Hiç kimsenin, Kocaeli’yi çevre sorunlarından arındırmak için çabalamasına da gerek yoktur.
Çünkü sonuçta başkalarının dediği oluyor.
Kocaeli’nin sahipsizliğinden ve talihsizliğinden her vesileyle yakınıyoruz.
Çünkü bu tespit, bir gerçeği yansıtıyor.
Yaşadığımız olaylarla da doğruluğu kanıtlanıyor.
Dünden bugüne yaşadıklarımızı düşünürseniz, bu durumu tüm açıklığıyla görme imkanını bulursunuz.
Ve de Evliya Çelebi’nin “Havası latif, suyu leziz, insanları munis” diye tanımladığı Kocaeli’nin bir daha geriye gelmesinin mümkün olmadığını tüm açıklığıyla görürsünüz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder